Meneviş gözlü çocuklar...
Dokunma bana yaralarım delice sızlar
dünyanın çivisi kopmuş kundaktaki çocuk sesinden sübyan ağıtlarım menzilde beklemekte dert olurum demiştim size kelimelerim ölüm kokmakta, pusatsıza inat ölüm kapımda beklemekte eşikten tökezlemeden gelip dayandı güz sonu yalnızlığıma şehrim can tüccarıyla kırıştırmakta haince kelebek ömrü kadar kısaydı sunulan hayat peygamberlere biat adına ölü yanlarınızı sunduk adak niyetine elleri çatlak, ana dilleri lal meneviş gözlü çocuklar Her seferinde çelme taktım mavi yanlarınıza hangi köşenin kirişinde dursam çatallaşır acılarım dağınıktır kırmızı basmalı entarisi toy yerinde olmadık maceranın yalnız kılavuzu olduk biz yüreklerimiz çolaktı çocuk gözlerinizde yurtsuz melekler bile size göçmen tavrında her sirende ölüm kalkar israfilin çocuk ağıtlarında nefeslerinizde eylülün son valsını görürüm medet yaradan nidasında koşulsuzluk tu varlığa kan olan istek sen yarınları katletmiş,sokak soytarısı hangi heybenin limitini doldurdun da, yola düştün iblis nesli Bela olurum demiştim cesetleri musallada bekletmekteyim künyesini sana yazdıracağım her ölü çocuğa baktıkça rahmin dehlizinde ölüm acısı tadında nefes alacaksın kafam bozuldu artık külliyatı sana ezber eden bir halk bilmem nasıl hesap verirsin ben olmamda ______________mahşerin bekçilerine... Sermin Çınar/İzmir şiirime nefes olan dost yürek, Ümit Gas (diyar_ı gurbet) teşekkürler... |