Metropoliten: Saydam ŞiirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ne vakit yabancılaştık
parmak izlerimize
plastik çiçeklere su verdin mi
onardın mı söküklerini sentetik aydınlıkların dudağındaki sahte ipek kumaşla öptün mü temmuz ortasında kardan adamı - ejderha yeşiline bulaşıyor nar suyu içim tane tane dökülen alev halının orta yerinde kürdanla kurtarılır diş arasına kaçan şiirler kurtarıyorum; kırıntı kapalı yer korkusundan muzdarip asansör boşluğuna vücudunu bırakan ağrılı yalnızlıklar gözbebeğim kime ait başkasıyla görüyorum ellerim kimin başkasıyla dokunuyorum havasızlıktan boğuluyor aşk metro istasyonunda toprağımda köprüler yükseliyor bahçemde korkuluklar sol bacağım aksak sağ gözüm seğirir o denli insanın ortasında kimseye ulaşamam o denli düşün kıyısında kabustan sıyrılamam ve evet; yüksek duvarlarınız ardındaki camdan binalarınızda viskiye yatırdığınız gül yapraklarını arzuluyorsunuz |
Ama ben en çok kendime yabancılığıma takılı kaldım..Bana da olur bazen,gözlerim benim değil gibi,beynim benim değil..Ki en kötüsü bazen bu ruh benim değil gibi...
Çok sorgulamamalı mı acaba...
Ne güzelsin şair ve sen de şiir...