Göğüncü Yıl
yine eksik göğün rakı sofrası
hani bulut bulut, kareli masa örtüsü nerede dolup dolup boşalan yağmur yüklü kadehler nerede hüzzam makamı rüzgarla savrulan kağıt kuşlar şarkısı ilk şiir dişim düştü bugün on beş dakika sonra harf harf seviştim ilk defa acele etmeden rüya tamircisi yalın ayak kadınla yarım saate kalmadan çoğalan ağrılar saklandı karın boşluğuma süperge otundan gündüzlerim tel tel döküldü şimdi düşünüyorum da havaya savrulduğum şu göğüncü yıl böyle, tren pencerelerinden yoksun mu geçecekti |
biz yolumuza devam edelim,ama dişler dökülmeye devam etsin.göğer baka baka.
bazen kelime kelime sevişmek yetmez,harflerin kollarına da atlamak gerek.
şiirin damarlarını okşamak lazım şimdi.temiz.