Yağmurlanınca Kent
bu kentin tek gözlü kedileri
cinnet geçirmiştir şiir kovalamaktan yağmur kokan satırları uzaktan uzağa tente altlarında izlerler şimdi - an siyah beyaz zaptedilmez yorgun, çıplak öpülesi, pürtelaş yağmur mazgallara sürüklenir çaresiz kaldırım kenarlarından yelkenleri şiirlerle efsunlu kağıttan gemiler cebelleştikçe boğulur dudaklarından yosunları sökemeyen geniş ağrılı denizler pis vapur camlarıyla seyredilen yağmuru bile, filmiyle apartmanlar arası gerilen sokak lambalarından bir bir aşağı iner kent cambazları iptaldir tüm kırık renkli uçurtma bayramları güneşi, vakti geldiğinde tekrardan göğe iliştirecekler diye çekmece arkalarında elveda işlemeli mendillerin altlarında saklayan kadınlar çoktan rüyalarını balkonlara asmıştır gizlisiz saklısız korkmadan neden asfaltta biriken yağmur suyunda gökyüzünün giderek azaldığını apartman çatılarının büyüdüğünü merak erderek öpülesi, pürtelaş yağmur parmak uçlarında uzanıp öpüyorum yalnızlığımın gökkuşağında |