TABLO
Bir tablo çiz bana üstad
Asacağım gönül haneme Yakışsın viraneme Gökkuşağı renginde boya Yoksun olsun grisi içinde Bulutlar aydınlıklar içinde Çocuklar oynasın üstünde Pamuk şekeri ellerinde Bana bir tablo çiz üstad Yağmuru iki damla Gonca gül üstünde Çimenlerinde aşıklar sereserpe Bana bir tablo çiz üstad Mısır püskülü sarı saçaklar olsun camlıca tepesinde Mor flor tak boğazdaki köprüsüne Gece siyahı olsun giyindiği yamaçtaki teninde Bana bir resim çiz üstad Büyüsü saklı kalmasın düşlerinde Acısı nakşedilmeyen hiçbir yerinde Sade bir kahve mesela boğulayım köpüğünde Fal bakanım olsun telvesinde ben çoğalayım içinde Bana bir resim çiz üstad Doğduğum bir gecesinde varlığının Öldüğüm her gecesinde yokluğunun Banada bir yer olsun silik bir fırça izinde Biraz aykırılık olsun içinde Yelken benzeri kayalıklar eteğinde Güneşin doğuşunu seyreden küçük bir kız olsun Issız bir koy içinde Çakıl taşlarım olsun cıplak ayaklarımı acıtan yürüdüğümde Yakamozum olsun mesela korkulu karanlık gecelerimde Martı çığlıklarıyla inlesin kenarı köşesi Yastığım olsun yosundan içime cekeyim kokusunu her nefesimde Yıldızlar örtüsü olsun yorgun bedenimin Açık denizlere olan özlemimide koy içine Hasretimide saydır kum tanelerinde Vuslatıma da dokunsun dalgalar Son bir isteğim daha var üstad İkinci baharıda olsun kısacık belli belirsiz Bütün yansımasında her köşesinde Bu şiirin sonu yok üstad Seni bırakayım baş başa hünerinle Asarsın huzur bulduğum bu koydaki MUSALLA taşıma ellerinle… Can Cezayir Aydemir |