şimdi sana sevmeyi değil sevmekten ölmeyi anlatacağım...
gün çıkar kınından pizza gibi keyfine amâde renkler giyinir üzerine kokar mis mis kimilerine kimi sevmez yanmış iklimleri...
mesela şu adam gibiler sömürür sömürge suratlarla güneşi gözleri salamuradan yeni çıkmış gibi neyinedir yarın bugün akşam olsa içinde yedi nüfüslu bir türkü her gün kendini öldürür!
çocuklar dolaşır oynaşır zeytin zeytin gözlerinde çakmak çakmak umursamazlık henüz ipleriyle kuşakları arasında isilik tutmamış topaçtır dünya onlara...
dünleriyle oynanmış bir sürü insan akar fırınlara ’ekmek peşine’ deyip başlar ecele yolculuk ayakkabılar, yarı veresiye yarı konsiye bağlanırken âdettir ’ne parası yine’ rumuzlu bir gülücük ekmek eşine kazanç Allah’a emanettir ekmekler bile peşin satılırken...
bakkal borç senet sıralı sırasız zordur peşin hüküm vermek ama doğuştan değildir ihtimal suratsız lastik araba badrol pul servis geldi yine doğurdu kira! neyinedir yarın neyinedir sırat ama tecrübelidir köprüyü taksit taksit geçmekten o surat!
sonra kadınlar dünyayı işe taşıyan ne garip mahlûklardır yüzlerinde hâlâ mor ruj kullananlar var! - kapı kolları, patlıcan ve magandalar da en çok bu rengi kullanırlar-
-elini tutayım dedimdi ayağı kaydı kapıya değdi! -patlıcan bişiriyodu iyi deilmiş renk vermiş ellaam!
geceye kadın sabaha anne yokluğa idare iş yerine tabak sabah kalabalık otobüslere amâde çanak! nasıl sorgu olacak şimdi kime kuldur ki bu kadın!
pazarcılar... fordçular bile sevmez onları çünkü hiç elletmezler ve bilirsin hep geri planda güdümlüdür çürükler ama kalabalık vardır ucuzdur alırsın el mecbur...
sonra akşamdır döner eve bir bir ölüler yorgun olur cenah ve serilir yorgandan önce günlük şehit sayısı alınır önce acanslardan üzerine gaza gelen doğal ayarlama çol çocuk hep ister daha çok al ayakkabı potin mont gömlek kep eksilmez yara bere ket yetmez aylar yetişemez garip
et’e yanaştırmaz hükümet ama tuttur der ille sayıyı artalım çoğalalım yüzde üç verir talkımı bir bindiği vardır elbet yüzde kırk yedidedir bereket!
sonra şairler gün çıkar kınından pizza gibi... saçmalığı d/okunur konvansiyonlar biriktirir öyle de çokturlar ki haklarından ancak bire-iki ler gelir -unutmadan büyük şehirde yaşıyorsan mezarın bile ’Ali beyin tay otlattığı’ yerdedir-
şiirler diyorduk nerde karga sekmez ova var zanneder ki oradadır yaraya merhem kuşku doldurur kumbaraya açamazsın kilidi yoktur turşu vurur kaba ona da nasılsa - ödül vardır- ceza yoktur!
rüyâ; nasıl yaşamın özeti, heves demetiyse hep uzanamadığına dokunur aşk da gerçek hayra yönelen ehil el gibi en çok, adının hiç geçmediği dizelerden okunur!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
En İyi Aşk Şiiri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
En İyi Aşk Şiiri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Serhat Abi, bu şiir ve şarkı çok özel... ve usta bana da anlat sevmekten ölmeyi. Ben anlatamadım, demek ki anlamamışım. Tebriklerim candan, gecemin şiiridir...
En iyi aşk şiiri budur yani diyorsunuz Serhat Şair?
Bu şair milleti ne zeki oluyor canım:) Her satırı ince ince dokundurmalarla dolu, ve dopdolu bir şiirdi.Bu yüzden sanırım baştan sona dikkatini hep şiirin üzerinde tutman gereken ve tam olarak anlamak için de bikaç kere okuman gereken şiirlerden...
Aslında şiirle ilgili söylenecek ne çok şey var ama şair hepsini söylemiş ki,çok da avaz avaz bağırmadan ama susmadan da...
Bu ne dolu bir anlatım ... Bütün filmler gözümün önünden geçti , ama en çok da nedense Sultan filmi ( yanlış hatırlamıyorsam adı oydu )... Türkan Şoray ve Bulut Aras ' lı ... Fakir ama mutlu bir mahalle... çocuklar cıbıl , kadınlar işe gitme teleşında...