...öldüğüm kadar susuyorumdillerin lal gözlerin kör olduğu yerde senli bir nefesle başladı şiirselleşmiş yaşam... çokca uzatıldı cesedim mermer musallaya boylu boyunca harfleri sökülmüş kimliksiz adıma okundu selalar sevda artığı zamanlar soğuk soğuk döküldü başımdan dudaklarıma dokunmadan dudaklarındaki narımsı senli sevinçler... mürekkebi kurumadan mısraları çalınmış o şiirden birkaç mısralık kırık dökük aşktan geriye arta kalan bu yarım cümle... suslarımla boğulmuş pespaye parmak uçlarımdan dökülüp saçılmış bir tutam sızı... gözleri bahar kuşanmış sevgili hadi göm dudaklarının kırmızı rujlu işvesine özlemlerimi bir dokun yansın sen hasretiyle boy vermiş meneviş desenli ölmüş düşlerim... nefesinde can bulsun soluğumun buram buram buğusu sevda öldürüp aşk gömüyorum yeni doğmuş sabi kulağına ezanlar okunurken susabildiğim kadar sen susuyorum ve senli bir şiirle yeniden çoğalıyorum kelimeleri ketum harfsiz... dudaklarımın kıyısına tünemiş özlemleri şehra şehra kanatır küflü çürük toprak kokar göz yaşlarım ... ellerin ellerim kesilir de yüreğim boylu boyunca uzanır yüreğinin bir gömülük açılmış çukuruna varlığın cennetlere açılan kapı yokluğun cehennem çukurlarından bir çukur kesilir içinde bir can ben olduğum sustuğum kadar ölüyorum alfabedeki tüm harfleri derdest edip öldüğüm kadar susuyorum ... Hasan ODABAŞI |
mürekkebi kurumadan mısraları çalınmış o şiirden
birkaç mısralık kırık dökük aşktan geriye arta kalan