mürekkepsiz ömre...
sol yanına sakladığı maverada
adının lal kutbunda ki nefeslerine soluk tenli uyanışlarda esir kalmış aşkın maktül şahiti gözyaşı mürekkep fezasına çalınmış lekeler özlemine kılıflar arayan bir seyyah hüzün fırçalı mevsimlerin aşk cebrenine düşmüş soluk garbında maziye kabartılarak dalınmış vakit masallarının aşk oyalı yazgısına çocuksu umutlarla kanan aşığı satırın perde arkası yazarı duyguları doğuran gecenin yastıklara sürgün benliğinde kabuslara tarumar olmuş hayalleri sensizliğin çetrefilinde baharın geleceğine inandırma günü ölümlere doğurgan başlatan visalin sana fersah olmuş ömründe tükenmeyen aşkın harında meczuplaşmış aşığının takvim nakaratı ismine kadeh edilmiş sarhoşluğundan geldim yine |