YAPRAKLARIN DÜŞÜŞÜ
Bir çocuk vurulmuş yere düşerken
Sanki yaprak düşer gibi seyrettik İçimiz titremedi Kalbimiz incinmedi Sonbahar yapraklarının düşüşünü seyreden şairler gibi İlhamlarımızın peşinden koştuk Düşüşler adına şiirler yazdık Kelimeleri, mısraları coşturduk Fon müzikleri eşliğinde sanatın zirvesine oynadık İçimiz yanmadı Kalbimiz acımadı Hâlbuki bir çocuk alnından vurulup yere düşmüştü Çocukları vuranlar gülüşmüştü Her çocuk yere düşen yapraklara dönüştü Ve yapraklar üzerinde gezindik Yaprakların kırılış çıtırtılarından habersizdik Görmedik, duymadık, bilmedik Sessizdik Sakindik Seyrettik Vaktimiz yoktu yaprakların düşüşleriyle ilgilenmeye Hem ilgilenseydik ne olacaktı ki, ilhamlarımız dökülecekti şiirlere Ar damarımızın nerede olduğunu unuttuk Her yaprağın düşüşü rahatımızı bozacak diye korktuk Kafamızı çevirdik düşen yapraklardan öteye Yapraklar namluluların ucunda düşmüş kime ne? Sıra dağlar ötesinden bombaların sesi duyuluyordu Kulaklarımı tıkadım, sesler yok oluyordu Sağırdım Dağın arkasına kördüm Orada olanı biliyordum, ama konuşmuyordum Oralarda olanları bilerlerle beraberdik Birlikte körler, sağırlar, dilsizlerdik Birbirimizi ağırlar, birbirimize gülerdik |