Sevgiliye...
Kapıyı kızkardeşi açmıştı,
utangaç bir ses tonumla; Bugün nasıl ablan, diyebildim.... Sustu ve gözleriyle üst kattaki odasını işaret etti... Evleri ahşap tı, dededen kalma ve nostalji yaşamak için bire birdi... Merdivenlerden ağır apır çıktım, odanın kapısının önünde derin bir nefes alıp, içeriye sessizce girdim... Başını yastığından küçük bir hareketle çevirip, ’’Hoşgeldin Dünyam’’ dedi usulca... Yanına oturdum,ellerinden tuttum, alnına bir buse ile aynı anda ’’Hoşbuldum Gülüm’’ diyebildim... Masaya takıldı gözüm, bir bardak su ve yanında kapsülünde duran, ilaçlar.... Neden almadın,diye sordum... Bıktım artık ilaçlardan, hiçbir faydası seni gördüğüm an kadar beni iyi hissettirmiyor dedi... Sustum... Sözlerini o kadar içten ve bağırarak söyledi ki, kendide farkına varınca birden sustu, gözlerini gözlerime öyle bir dikti ki... Nefes alıp vermesi hızlanmıştı, ve gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı... Yanına oturup sıksıkı sarıldım. Kokusunu ciğerlerime çektim, saçlarından kokladım, iki gözünün tam ortasından öptüm... Artık bende ağlamaya başlamıştım, hıçkırıklarla ikimizde odanın sessizliğini bozmuştuk... ’’Böyle olmamalıydı’’ dedim usulca kulagına... Başını göğsüme bastırıp, parmaklarımda düğüm olan okşadığım saçlarından öptüm. Avuçlarıma yüzünü alıp gözlerine baktım. Gözkapakları yorğunlugundan kapanıyordu... Yıllar sonra ilk defa bu denli gözyaşı döküyordum. Gözyaşlarımı elimle sildim ve yüzüne dönüp, içimden düşen kırık sözlerimle dedim ki; ’’Ben seni cennet’im bildim. Ve geçmişimi zayi ettim... Evvelim,ezelim, mabedim sensin... Sen gözümde bir gonca ’’GÜL’’sün... Dikenlerin değil canımı, içimi dışımı parçalasın... Sen Sevdiğim Kadınsın...’’ |