ince sabahlar
Sesi kaşınır
eksen eğikliğinden kış sabahlarının… Para üstü uzattığından dokunan eller misali yabancı güneş… Boğazında yüzük misali taktığı söylenmemiş sözleriyle yürürken tırnaklarını cebinde taşır üşüdüğünden parmakları... Aklında açan nefes nefese çiçeklere hücum eden arılar dolaşır içki kovanı diplerinde… Ve anında öldürmeyen herşey gibi hala merhamet taşır… |