Seni sana sormaktan, haddinden fazla üzgünüm,
Gamsız geçmiyor ne ayım ne de günüm.
Sen gibi birine sevdalanır sevdalanmaz,
Konuşulur oldu sevda meclislerinde şan ve ünüm.

Seni sana sormaktan,yorgun ve bezginim,
Yar uğruna yad ellerde üstü başı yırtık gezginim.
Dünya malı namına bir şeyim yok ama,
Sevda yollarında gönülce pür zenginim.

Seni sana sormaktan,kalmadı mecalim,
Hal ve halim etti beni en dertli alim.
Bir aniden bırakıp gidersen beni,
Her iki cihanda da olursun zalim.

Seni sana sormaktan,oldum kekeme,
Bana çektirdiklerini anlattım bir bir hakeme.
Sevda hakimi kesik uclu kalemle imza attı,
Aşkın bembeyaz gömleğindeki lekeme.

Seni sana sormaktan,yavaşladı nabzım
Zalim felek sormadı yine nedir dilek ve arzum.
Bitap düştüm gam yükünü çekmekten,
Çalmak istedim ama akkord tutmadı aşk sazım.

Seni sana sormaktan,sarardı benzim betim,
Menzil murad almadan kaldım öksüz ve yetim.
Elbette benim de sayılı ömür midaım bitecek birgün,
İstesem de istemesem de çürüyecek etim kemiğim.

Seni sana sormaktan,hasret kaldım şirin uykuya,
Sevdalılar arasında yaşananalar atılır dibsiz bir kuyuya.
İsterdim ki canı gönülden bir sevenim olsun,
Terimi sildiğim sevda işlemeli ipek mendilimi yar yuya.

Seni sana sormaktan,kaçtı ağzımın tadı tuzu,
Gerçek seven ve sevilenin muhabbeti eritir gönüldeki buzu.
Kim işin kolayın kaçmadan aşk yollarında yolcu olmuş ise,
Koyunun arkasından çok dertli meleyen olur kuzu.

Seni sana sormaktan,gönül bahçemdeki güllerim soldu,
Felek yine her zaman ki gibi zalim olup saçım başım yoldu.
Aşk ve şevk ile giydim aşkın gömleğini alel acele,
Ne yaptıysam yakışmadı bana zira birkaç numara boldu.
03/Kasım/2012