Asırlık Ceviz ağacı
Derdine bulunmuyorsa deva,
Zaferle bitecek uğraştığın dava. Rahmani uğraşılardan başkası, Sadece çektirir cefa üstüne cefa. Sevdana yoksa sevilenden karşılık, Sevda sürmeli gözlere gelir şaşılık. Gönülden sevdalıyım diyorsan, Meclislerde takmalısın kırmızı başlık. Duyguların paylaşılmıyorsa kardeşçe, Nasırlı ellerine vurulur sanki paslı kelepçe. Koyu mürekkeple yazıyorsan aşkını, Çıkmalısın er meydanına yiğit ve mertçe. Sevdan anlatılmıyorsa sevdalılar arasında, Sevdalının şifası gizlidir gönül yarasında. Parmakla gösterilen sevdalıların sevdası, Aşk, otağın kurar sevilenin iki kaş arasında. Sevdalılar meclisinde yoksa üst köşede yerin, Çimdiğin aşk pınarları olur boz bulanık ve derin. Sevdalının yar yokluğunda yanıyorsa bağrı, Asırlık ceviz ağacının dibi bile olmaz serin. Aşkın bilenmiş hançeri çıkarılmışsa kınından, Emanetini teslim alır Azrail sevdalı canından. Seven varını yoğunu verse bile aşkın pazarında üzülmez, Üzülür bir an ayrılırsa seven sevdiğinin yanından. Sevdanın ateşten gömleği giyilmişse alelacele, Umurunda olmaz el pençe divan durar ecele. Sevda dağlarının doruğuna bir anda çıkar, Yeter ki seven sevdiğiyle olsun gönül gönüle el ele. 10/Ocak/2013 |