Getirecek Seni Bu Şehir
Bu şehir seni benden ödünç almıştır, olur ya…
Geri getirir bir sabah kuşlar konarken pencereme sabahın ilk ışığında. Ya da dar bir sokakta geçmişi adımlarımla anarken, bir ses böler dalgınlığımı, ben ki ayak seslerinden tanırım aşkı. Getirecek biliyorum, İstanbul’u seyrederken bir akşam vakti, vapurda martılara simit atarken yahut yudumlarken tavşankanı çayımı. Ben tenhalarda eski bir mekânda oturacağım yine, bir kahve ısmarlayacağım orta şekerlisinden. Yanımda başucu kitabım, bütün kitaplar seni anlatacak kuşkusuz ve bir şiir okunacak fonda Edip Cansever’den. Sen yine kapımda biteceksin bir sabah, aşk aceleye gelmez diyeceğim, ama sen getireceksin. Acele işe şeytan karışır, acele aşka a y r ı l ı k. Sen yine çayına iki şeker atacaksın ben bir tutam yalnızlık. Getirecek seni bu şehir. Nasıl aldıysa solumdan, öyle iliştirecek. Sessizce, usulca koyacak şiirime, adını umuda ekleyecek. Ve çalacaksın kapımı… Bir gece vakti ya da sabah, aceleyle çalacaksın. Ben seni yazacağım kâğıtlar dolusu, sen yine “şiir” olacaksın. Başak Aydın |