Çocukluğun Rengi
"Ve andolsun ki,
hiçbir kurşun, hiçbir çelik, hiçbir toprak ve hiçbir vatan daha kutsal değildir insandan!" Yılmaz Odabaşı Merhaba güzel çocuk, yüzünde hüzün gizli, ellerin küçük ve kirli. Gözlerinde bin yıllık savaş meydanı var sanki, dilinde bir türkü. Sevdim seni çocuk, yüreği büyük çocuk... Hadi bana kendinden bahset biraz. Oynadığın silahı bir kenara bırak, bana kitap oku. Küçük Prens’i bilir misin, ya Küçük Kara Balık’ı? Hadi bana en sevdiğin şairden bir şiir oku. Ya da bir türkü tuttur sazının telinden. Yeter ki, bırak o silahı elinden. Ne olacaksın büyüyünce çocuk? Öğretmen mi, beyaz önlüklü bir kardelen edasında. Elinde beyaz tebeşir; Umudu yaz. Umut ki yakın mıdır şehirler kadar, insanlığın coğrafyasında. Adın ne senin çocuk? Barış mı? Barış olsun senin adın. Ki sadece çocuk ismi kalmasın. Gülsün yüzün, analar ağlamasın. Koskoca tarih senin gözlerine yazılsın. Sev çocuk, bir topraktır insan yüreği. Ek ekebildiğin kadar güzelliği. Bir yerlerde bombalar patlıyor, toplar tüfekler. Sen beni dinle çocuk; Gözlerinde yaşamalı memleketi tüm medeniyetler. Başak Aydın |
yazmak bir insana ancak bu kadar yakisir ... ah sair siirlerinize daldim ...
bir türlü ayrilamadim... actikca acacagim geldi hepsini ...
sevgimle.........