51
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
3445
Okunma
mehtabına da eyvallah hayat
akşamının gurubuna da
şakaklarımda taşırım seni renk renk
nadası unutulmuş çorak toprak misali
alnıma kazınmışsın bir ömür çentik çentik
avuçlarımda yanmış zemheri ayazların
nasır tutmuş, kök salmış ve yarım sevinçlerim
müzmin yürek yanığı küllenmiş sevdalarım
ebkem olmuş zamanın fersah fersah sonunda
rengi solar sevincin, kısılır gür neşesi
yad ederken maziyi kalır mı bir cümlesi
belki üç beş hatıra yoklarken kırık dökük
ne döner gece güne, ne akseder bir ışık
ne gündüzünde bir fer, ne de döner gidenler
akbelin, kehribarın saçsa da misk-i amber
bir ahla başlamıştır, bin ahla elveda der
kadranı puslu zaman hüküm sürer anbean
rotasız bir dümenle savurur çalakalem
zembereği boşalmış yivsiz balçık bir alem
hoyrat bir güz mevsimi, gazel dökerken hazan
çıkmayan bir avazın sesi kalır içinde
bir vaveyla, bir telaş, bir temaşa yüzünde…
Şiirimi seslendiren Mehmet MACİT Bey’e sonsuz teşekkürler...
5.0
100% (55)