SAYIKLAMALAR-17
De ki
Devinirse sızı, Yara depreşir derinde Issızında talan yüreğin Bilinmez yolcudur çünki.. Hal müşkül Çetrefil, alangirli.. Susarsan, Pınar yolunda Tam da inecek zaman dereye Yürek yangısı söner mi Susarsan, sus da İçrek mi konuşmalı ille de Bürüsün duman Kar yağa da Kapana yollar Hiç olmazsa.. Çoktan bozdu bağı bağban Çil üzüm heder, Dökülgen.. Dımışkı, karakabarcık Sevdiğim hönüsü Savurdu taman rüzgar Saçaladı.. Kuşlar da döndü.. Ellerinde hangil Su getirir pınardan yayla kızı, Suna döşlü allı gelin.. Üçetek zubunlu Gutnu tuman.. Cılpalanır hangilde su. Başı dumanlı yine de Sevdadan yana Karacaoğlan illerinin Yolu çamur.. Çıkagelir ferman Yöreplere saraydan Hüküm ki Taife-i Yörükan İne, düze yerleşe.. Kırılsa da sıtmadan Değildir umrum.. Ve dadal dadal bağırır yiğitler, Dağlar bizimdir.. Islah olunur asiler Beri geçesinde Asi’nin. Ve Islahiye denir adına Ol nedenden ötürü.. Zorba yengiyle döner kışlasına.. Hep vardı sevgi kıtlığı Bu topraklarda.. Zulüm de öyle. Likya’nın Işık ülkesinin yani Kalın surları bundan oluptur.. Uçurumlarda Kartal yuvası da.. Çünki siyeç Bahça bağadır. Korusa da yada yabana Duldalasa da Sevgidir esası, Adamı adam eden.. Kıl çadır yeterdi bize.. |