ÇABA
Silik bir güneş
Altında karaca Büyük tarlalar Bunların birinde İnce uzun Sakallı bıyıklı Zayıf ve kuru Esmer ve yorgun Yaşlıca bir ihtiyar Eliyle, Terini sildi alnından Oh çekti Derinden oh çekti Bütün umutları Ciğerlerine doldurarak Kafasını kaldırdı Umutlu gözlerini Dikti kısarak Uzaklara, ...............Uzaklara, ..............................Uzaklara! .. Sonra ağır, ağır Göğe kaldırdı başını Yalvaran gözlerini Döndürdü bir müddet Sonsuz uzayda Bir şeyler bekliyordu Yarın için Yaşam için Gözlerini indirirken Sen, .......-Kerimsin! .. .........................Dedi. Mırıltılarla inançlıca Sonra, Kuru çatlak ellerini Sabana dolayı Yılan gibi hırsla O ha………….! Dedi Gök gürültüsünü andırarak Sağ eliyle Övendiresini vurdu Öküzlere Ve böylece Gitti geldi Gitti geldi Akşama değin Ertesi gündü Uzaklarda güneş Yine silik ısıtmıyor Çevre buz gibi kavurucu Toprak kupkuru Bıçak gibi kesiyor İnceden bir rüzgâr Islıklarla esiyor İnsanın yüzünü Kırbaç gibi çiziyor İhtiyar, Çalıştı yine Yılmadan Serpti toprağa Elindeki umutları Yarınki umutlara Ulaşmak için İşini bitirdi Akşamın alacasında Ellerini kaldırdı havaya Ya Rab! Sen, ........Kerimsin! .. ........................Dedi Yine yakararak Ve sonra Geriye döndü Evine doğru Yorgun ve sevinçle Umuda beklentilerle Arkasından seslenen Tüm yaşamın “Sen, İşini bitindin Artık... Bekle, ..........Bekle, ...................Bekle sabırlıca! İşin sonunda Kaybetmek de var Kazanmak da var” Dediğini, ...............Duymadı bile... 25.01.1973-Isparta |