EŞKİYA DURUŞLU AKŞAMLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ADINI BİLMEDİĞİM, YÜZÜNÜ GÖRMEDİĞİM, SESİNİ DUYMADIĞIM, HAYALLERİMİN AŞKINA YAZILMIŞTIR. KİMSE ÜZERİNE ALINMASIN. MISRALARIMDAKİ YİĞİT OLABİLMEK HER YÜREĞİN HARCI DEĞİL.
Mezopotamya kokan bir sevdanın saçıldığı saçlarından Dağ başı yalnızlıkları süzülürken ayaza Bakışlarında Fırat’ın coşkusu çağlardı deli deli Kan kırmızısından çalarken akşamın grubu Sesinde titreşirdi gurbetin inleyen nağmeleri Hiroşima gibi titrekti yüreğin Nagazaki gibi ölüme direnen nabız atışların vardı Senin için savaşırdı insanlar Keşmir kadar alımlı Himalayalar kadar erişilmezsin Gözbebeklerime çakılmış demir kazıkların ortasında Nazlı bir hürriyet bayrağı gibi salınansın Hoyrat ellerin ulaşamadığı bir gölge çiçeği Gecelerin ulaşamadığı kutup beyazı kadar gerçektin Bense ayaklarının bastığı toprak kadar engin Çukurova kadar yakıcıydı yüreğimin sıcağı Fırtınalara kasırgalara kurban verme gönlümü gel... Dolu vurmuş ekinler gibi burkma boynumu Çölleşmesin bire bin veren toprağım Kesmesin yolumu eşkiya duruşlu akşamlar Filizlenen sevdamın sürgün veren dalları eğilmeden Mevsim kışa dönmeden gel Asimaral... 14.KASIM.2007 |
Gecelerin ulaşamadığı kutup beyazı kadar gerçektin
Bense ayaklarının bastığı toprak kadar engin
Çukurova kadar yakıcıydı yüreğimin sıcağı
Fırtınalara kasırgalara kurban verme gönlümü gel...
Dolu vurmuş ekinler gibi burkma boynumu
Çölleşmesin bire bin veren toprağım
Kesmesin yolumu eşkiya duruşlu akşamlar
Filizlenen sevdamın sürgün veren dalları eğilmeden
Mevsim kışa dönmeden gel
güzel dizeler tebrik ederim çok beğendim