SOKAK ADAMI
Sokağın bir köşesinde,
Kir pasak içinde, Bir tarafında sokak kedisi, Elinde bakkal işi ucuz şarabı, Avucunda kaldırımlardan kalma birkaç izmarit ile bir adam…. Adı mı belki Hasan belki Ahmet ya da kim bilir ne… Bağdaş kurduğu bir karton, sırtını dayadığı taş duvar,, Elinde bir resim, Başını dayadığı yerden hiç gözlerini ayırmadan Baktığı bir resim… Gece çökmüş gözlerini bir dakika ayırmıyordu elindeki resimden.. Uzak mekânlardan gelen inceden bir türkü, “Olmasaydı sonumuz böyle” Derinnn bir nefes çekip, Kirli elleri ile siliyordu sakalına bıyığına biriken yaşları, Sokaktaki onca ayak sesine aldırmadan… İki sigara yakıp iliştim minder yaptığı kartona, Uzattım.. Yorgun elleri aldı sigarayı, Ve uzunnn bir nefes çekti…. Bir yudum şarabını da içtikten sonra, Resmi avuçlarıma bıraktı… Resimde, Gamzelerine hüzün, Gözlerine çaresizlik, Dudaklarına sitem düşmüş bir kadın vardı.. Resim binlerce kere bakılmaktan değil ama Binlerce kez cepten çıkarılmaktan iyice yorgundu sanki… Ne benim sormaya nede onun cevap vermeye Dermanı yoktu biliyordum… Ve biliyordum ki elden giden değil de yürekten giden Çok daha çok sancı veriyordu… Ve biliyordum ki her şeye derman olan zaman, Bu noktada çaresiz kalıyordu… Dakikalarca sustuk... Birden telaşla cebine atıp, Yine aynı telaşla çıkardı elini… Sımsıkı tuttuğu avucundakini, O salya sümük dudaklarına götürüp, Öptü öptü öptü.. Bu sefer gözünden yaş değil, Yitirdiği Aşk akıyordu sanki… Yitirilmiş bir aşk…… Titreyen eli indi ağır ağır açtı avuçlarını.. Gözünden dökülen yaşlarla ıslanmış Bir kolye, Öylece duruyordu kirli avuçlarında… Uzamış tırnakları ile şöyle bir dokunduktan sonra Yine dudaklarıyla buluşturdu, Aşktan kalan ikinci hatırayı….. Dudaklarından birkaç kelime düştü karanlığın tam ortasına, “Ömrümün uzunluğu kadar seviyordum onu” Dedi ve bir elinde resim diğerinde kolye Sırt sütü düştü yastık yaptığı çuvala… Göz yaşları sakalını bıyığını bırakmış Artık şakaklarına doğru süzülüyordu… Sessiz sessiz ağlıyordu, hıçkırık bile yoktu sesinde… Sımsıkı sarılıp emanetlerine ve yalnızlığına Sırtını döndü bana ve sokağın cılız kalabalığına…. Onu bırakıp anıları ile kalktım, Gecenin rengi vurmuş kaldırımlarda Ellerim cebimde yürüdüm.. Bir süre sonra, Bir sokak lambası altında durup, Elimi cebimden çıkarıp Avucumdaki uğur böcekli kolyeye bakıp Dedim ki; “ Ne sensiz kalmak Nede sessiz sessiz köşelerde ağlamak istemiyorum.. Çünkü biliyorum ki sadece kaybeden suçlular hep sessiz ağlar..” |