Eğreti Düşlerle Büyüttük YüreklerimiziTaşın sırtında hazin yel ağrısı Yağmur toprakla öpüşüyor Çamurda kahırlı kasvet Bir aşkın eli var bastonda Irgat gönlünde mütevazı düşler Dirençsiz yanağında serseri ayaz Naçar gözlerinde yurtsuz hatıralar Unutulmuş dostlukların penceresinde adam Erdemin buruşuk reçeteleri ceplerinde Saçaktan düşmüş yavru bir kuş Anne çığlığına tutunmak istiyor Soytarıların cirit attığı panayırda Hangi yaprağa sarılır öpüşleri! Nifak karıştırılırken kirli bardaklarda! Kaygılı günlerin yırtık ceplerinde umut Sürgün ediliyor insanlar yurtlarından Bereketli otlak aradı sürüler asırlarca Yağmurun öfkesini dilediler göklerden Hangi yoz düşüncenin yoldaşıyız biz! Hangi çobanın kavalıdır bizi toplayan! İnsanlığın tükenişimidir perdede ağlayan! O keder yazgısının hüzzam sayfalarında Eğreti düşlerle büyüttük yüreklerimizi Hangi sazın tınısıdır ruhumuzdaki yurt! Hangi karanlık siperdir vurulduğumuz! Çiğnetmeyiz kula erdemli postumuzu Toprakla yıkadık ağlarken yüzümüzü Gün gelir onunla da örteriz üstümüzü Selahattin Yetgin |