okunaksız...
bir ayrılığın ilk gününde besleyeceğim pencere kenarında bekleşen kuşları kanatlarından öperken gagalarından okuyacağım intahar mektuplarını.. söz sevgili bir daha ölmeyeceğim akasyaların yola uzanan gölgelerinde… ölü suretlerden bakmayacağım yağmurun güz saçlı çocuklarına eza kuşları döverken içimin sen yanlarını şükür duvarlarına yaslayıp ruhumu söz sevgili ! bir daha ölmeyeceğim ruhumun askılarından suskun bakışlarının mezopotamya kokan gözlerinde ayırıp denizi tuzlarından seyretmeyeceğim yedi tepeyi kırmızıdan Pier-loti kutsal yalnızlığın esareti… sır… külleşen bulutların ardında dün omuzlarıma serilen göğün beşiğini sallayan gıcırtılı sesler senfonisi sar sevgili heybemdeki ağrıdan mor dilimden göç kızının lehçelerini öğüten mühürden Söz sevgili ! öz son cümleni atıp kuyulara kırkbin kere tövbe taşları çarparken dilimin ucundan sarkan duaya Yusuf’un sabrını dikeceğim kurumuş yapraklara dökülürken alnıma yazılmış kederin çizgileri puslu bir geçmişin sessizliğini dilenirken Mevla’dan kayıp bir kentin lahitlerine yazacağım aşkın kitabesini söz sevgili ! söz bir dudak payı sus bırakırken Meriç iliştirdi s e n s i z l i ğ i Fırat’ın gömleğine iki yakası ıslak yetim çocuklar avuç avuç su taşırken irem bahçelerine Dicle biçare Meriç oturmuş otağına bir fatiha gömüyor sığ sulara aşk-ı istırahatgahımda Meriç sarı saçlarıyla gömülsün toprağına gökyüzü bilensin ağıtlarımın kınası soyulurken her şafakta nedir bu sessizlik belleğimin uçurumlarında gezinen hangi sis perdesi kim giydirdi aşka çıplak yüreklerimizi kim çaldı harflerimi ellerim karanfil alfabesi ebed ve ecel arası yazılmış ilahi tecelli… Söz sevgili ! gidişine sağır kendine ağır ayak sesleri büyütecek bu şehir karanlıklar yalpalanırken ateş böceklerinin avlusunda topuklarından vurulacak deniz açın göğün kundaklarını kıvrılıp uyurken dizlerimin fakirhanesinde kırık parmaklarım secde edecek ilahi aşkın dergahına geniş zamanlı çocuklar doğmayacak artık yüzümü astığım aynalarda elveda… ölümün kıyısında… esmer yüzlü masallar sakladım göç kızının gurbet kucağına. (( elçin )) |
son yemindir
iki kaşının ortasından vurulan gurbettir şiir...//
Maşallah diyerek
selam ile...