*******kara kundağında vakitsiz bir telâş var bulutların ey şermin edâların bereketi güneşle tanıştıramadık zulmeti feryatlar bitmedi huzûra eremedi fetret atikleşen kederler yangınlara tutulmadı kurumadı hüzün çağlayanları ağyarlar sürekli konuşuyor- çan çan- dillere destan olamadı aşklar şölenler yaptıramadı cihân jülîde derinliklerle şebnem şebnem yağan inâyet etrâfı büyüleyen kokulara gebe kalamadı cennet bir türlü aydınlanamıyor imgeler hiç acele etmiyor kırk yıllık cesetler Hızır’la İlyas’ı buluşturamadık oysa bengisu bizi bekler düşüncede varolan bir yıldız kümesiyiz inemedik sırların yüreğine ülkerleşip giremedik gönül evlerine yaban goncası canlılığında sunmaya çalıştık saâdeti kaldıramadık nakışsız otlarla örülmüş seti özgürlüğümüze (!) tutkuluyken sevmek ve sevilmek uzak / yasak biz yılkı atlarıyla yarışırız ancak Dursun Tiftik