Gönderilmeye izin verilmeyen mektuplar.
Anne,
Buralar soğuk demeye korkuyorum üzülürsün biliyorum, İçimde hasretiniz dolu, Elimde tuttuğum piyade tüfeği ile hasret giderir oldum, Biliyormusun anne, dost oldum onunla.. Kimbilir kimler kavradı onu gece nöbetlerinle, kaç kez mermi yerine sevda sıktı uzaklara, Geçen gece baskınla uyandık uykudan, koğuşta bir uğultu başladı, ve eline tüfeğini alan fırladı çatışmaya, o an hiçbirşey aklına gelmiyor biliyormusun anne... Ne annen, ne ailen, nede sevdiğin gidiyorsun bir yere ama, nereye gittiğini bilmiyorsun. Üstünden mermiler geçiyor, Sen o zaman vatan evladı olduğunu anlıyorsun, Ecdadının nasıl bir savaş verdiğini, Telsiz seslerinde emirler yağıyor sana ama, donup kalıyorsun bir köşede, En son, üst ranzamda yatan can dostumun yerde kaldığını gördüm, Ya " ALLAH " diyip mevziye koştum, o nöbette sarıldığım tüfeğimi koydum kum dolu mevzi çuvallarının üstüne ve yağdırmaya başladım mermileri, Komutan! Oğlum koru beni dediğinde attım kendimi komutanın önüne, ve yağmur gibi yağan kurşunlara meydan okudum, ve sustu silah sesleri, sabah oldu, Bayrakları örttük uğurladığımız kardeşlerimiz üzerlerine, Ogün çarşı izninde arkadaşım ailesiyle görüşüyordu, O teyzeyi görmüştüm ve selam vermiştim, "ALLAH yardımcınız olsun evladım diyordu" ve o teyzeyi haberlerde gördüm " VATAN SAĞOLSUN " dıyordu. Sen üst ranzanda sağa sola döndüğünde gıcırtacak birini bulamamamak ne kadar kötü bir duygu biliyormusun anne? Selam ederim ve ellerinden öperim... Askerden Gönderilmeye İzin verilmeyen Mektuplar... |