özledim...kasabalı bir martı gönderdim biraz ıslak ve ürkek belkide yorgun gök renkli kurşuni kanatlı kursağında benli özlemlerle kadıköy iskelesine benim baktığım gibi çakır gözleriyle sana bakacak çığlık çığlığa sevinç olacak sekiz kırkbeş vapurunun ardından martılar bilmez sevmeyi hele öpmeyi... hangi düşten mavi pencere acıpta bakar düş rengi boyarda koca istanbulu gökkuşağının altından geçse bile... kasabalı şehri bilmez vapurların ardından atılan simit parcalarını ... dudağından sana ait kelimeleri ben gibi döker dinle çok özledi derse inan özledim... bilinmez saatlere kurulu tiktak çok bilinmeyenli denklemlerle inatlaşmıyorum kapatıp gözlerimi nefesimde inleyen soluğunda diriliyorum yedi tepeli koca şehrin sen kıyısında... göksu ve ayışığı yakamozlar sen ve ben sarmaş dolaş gözlerinde kaybolmayı özledim çığlık çığlığa bir martı uzaklaşıyor ve ben kokuna uyanıyorum eski sevinçlere yeni gülüş ekleyip özlemimi dudaklarının yangınında giderip senli yeni düşlere koşuyorum... Hasan ODABAŞI |