dokunamadığımız ömürler...suskunluğunu bozamadığım sabahlar var çağırır beni kaçamam ayaklarım geri gider adımlarım seker örümcekler gerer ağlarını bir çocuğun sesi yeşilliklerde bir kahkaha tepelerde kaybolur dalında unutulmuş bir yaprak incinmiş orada öylece üşür güneş yeni bir güne doğar aklında gecenin izleri sahi sen neden saklanırsın ki gölgelerin izinde bak barutum ıslanıyor bu yüzden zihnimin tetiğini çektiğimde ateş de almıyor hasretler yığılmış üst üste karanlığın içinde saklanmış hayatın soluğunu duyuyorum ama dokunamıyorum... dokunamadığımız ömürler gibi... 12/11/2007 |
SEVGİLER