adını sen koy
ADINI SEN KOY
benciliğimden alabildiğine sıyrılarak kendi içime döndüğüm, Aklım bir türlü almasa da tüm dünyevi gerçekliklerden uzak kendimle baş başa olduğum, karşılıksız bir sevdanın ölüm saçan dehlizlerinde son noktayı koymaya uğraşadurduğum bu çöl sarısı hikayenin, sen koy adını… sen koy aramıza girmesinden çekinmediğin benimse onca çığlıkla perdelediğim karanlıkların adını… duaları dualara ekleyip çaresizce beklediğim amin’lerin adını sen koy… çöl sisi gibi kaplarken bütün beyin hücrelerimi siluetin, hazırlıksız yakalanıyorum başkalaşmış dokunulmazlığına ruhunun.. yankılanırken sessizlik odamın kalın duvarlarında adını sen koy yaşadığım cehennem saatlerinin, bitmek tükenmek bilmeyen güç bela araf sükunetinin… unutmayı diliyorum “sen” gibi adına yazılan şiirleri de. Manası bilinmiş bilinmemiş tüm muammalı sözlerin sen koy adını, her satırda can evimden vurulduğum, kaybettiğim kelimelerin adını sen koy…. Gördün mü bak, Yabancı düşüyor yine aklımla kalbim birbirine, Kıyıya vuruyor beynimi yıkayan ölü düşüncelerim çaresiz. Geceye karışmamak adına ne varsa hafızamda Yüreğimden yakalayıp tutuyor sana doğru.. Al ve adını sen koy mürekkep kokan avuçlarımın. Bir gülüşüne adadığım kurbanların, Seni beklerken geçen sonsuz baharların Adını sen koy. Erirken umutlarım kendi geçmişimde Dağılırken sicim sicim aklımın sol yanına, Senden çok toprağa yakınken şimdi Çıkmaz sokaklarında bir ömrü tükettiğim kimsesizliğin Adını sen koy hadi…. (elif topal) 16.09.2012 |