ah Hidayet ah!..sen bilmezdin ki;sarma tütün ne… ben öğrettim sana bir tanesi ağızda olmazsa olmazındı diğeri kulak arkasında…
ama kulağın hep bende yalan da değil hani;dinlerdin be Hidayet!.. ben anlatırdım ,sen efkârlanırdın çektikçe çekerdin ince kıyım Zengök tütününü oluverirdi dertlerin gölgede duman altı
ah Hidayet ah!.. erken gittin ya!..
…
şimdi gelir misin bilmem ben Allah’ın her günü burdayım kendime tütün sarıyorum ha!..kulağıma da öğrettim;sırtında tütün taşımayı lakin o da ben gibi... bir türlü beceremedi ,sessizliğine alışmayı…
ah Hidayet ah!..
ben bilmezdim ki;gözyaşı ne… onu da sen öğrettin bana ne menem şeymiş o çektikçe tütünü oluveriyor gölgende duman altı…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dumanaltı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dumanaltı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ama kulağın hep bende yalan da değil hani;dinlerdin be Hidayet!.. ben anlatırdım ,sen efkârlanırdın çektikçe çekerdin ince kıyım Zengök tütününü oluverirdi dertlerin gölgede duman altı
gelmesi dileğiyle acıklıydı yüreğinize sağlık kaleminiz susmasın dua ile...
Gidenler aslında gerçekten gidiyorlarmı sanmıyorum onlar bizim içimize işlemişse hep bizdedirler zaten, anılarımızı tütüne sarar dumanıyla gözyaşartırız...
aynı havayı soluyup aynı ortamda dertleşilip İçilen sigara dahi aynı olsada tütün dumanlarından çıkan dertler, düşler kederler hayaller farklı farklı..
tebrikler