NAR-I ÇİÇEK YALNIZLIĞIM
Yaralı yağmurların yetim sevdası gibi
Mevsimsiz acıyor hüzünlerim Eli yüzü kir pas içinde hıçkırıklarım Bir kere haykıra bilsem yitikliğine ...Kahırlanıyorum Yediverenlerin koynuna ektim umutlarımı Kör alıcı karanlığın inadına Belki de buruk bir veda busesi bende ki Parçaladığım lügatimin hatırına… Susuyorum Ve narı çiçek yalnızlığım İliklerimde küflü hatıraların dilsiz sancıları Kramplar giriyor senli cümlelerime Ve yatalak dilim inadına göğüs kafesime resti çekiyorum Kimse bilmiyor Acemi bir kemancının muhteşem bestesini Parmakları titrerken kan revan içinde Kıraç topraklar bile ihanet ediyor Gözyaşlarıyla sarmaş dolaş ve ben ...Küsüyorum Bilmiyorum Hangi yabancının dileğiydi acılarım Ya ben kötüyüm ya da kahrolası sevdam Çek tetiği can evimden vur... Bekliyorum Sessizce sokuluyordu Satır aralarına alaca karanlık Bitimsiz bir aşkın en can alıcı yerinde Sonu gelmeyen sonsuz aşkıma veda mı ediyorum Kelebek umutlarım ölüyor kapında İsimsiz kalmamalı kapı aramalarım Ve ben mi istemedim ezan sesiyle yas tutmayı Gider ayak ölüyorum ya da öldüğümü sanıyorum ŞİİR:REMZİYE ÇELİK YORUM:MEHMET NALBANT MİSAFİR SES:KENAN IŞIK 15.09.2012 14.00 CUMARTESİ |
İsimsiz kalmamalı kapı aramalarım
Ve ben mi istemedim ezan sesiyle yas tutmayı
Gider ayak ölüyorum ya da öldüğümü sanıyorum
HAYIRLI AKŞAMLAR BU GÜZEL DİZELERİ VE KALEMİNİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM EN İÇTEN SEVGİLERİMLE