Kan Ve Gül Ayrılığın GöbeğindeÇıkmaz sokaklardayım her gece Kaldırım taşlarını yontan ayaklarım yorgun İçimde sönmeyen ateşin gölgesinde esirim Eski bir şehrin göbeğinde Yalnızlığa volta atıyorum.. İnceden sızı düşer gözlerime Hasret ağını örerken başıma Tükendi eyvahlarım yönünü kaybetti umutlarım Yılan derisi gibi değişiyor yalvarışım Şirazesi kayıyor sancıların Kaçıncı mevsim sallanır ipin ucunda İntiharı mesken tutan Aşk Kulak zarıma çöken gecenin sesi Hüzzam makamında bam telim de inliyor Yokluğun buz dağının göz bebeği Eriyen ben sen ve biz Sanki hiç yaşamamış gibi Doğmamış yaşadığımız aşk Göbek bağını kesmemiş gibi Kan ve gül biz değiliz.. |