Söylediğin her sözün hedefe ulaşamaz Bir kez durup yoklamaz, geri dönüt almasan. Yâr, yağan kar üstünden sarp dağları aşamaz Duyurup dört bucağa, haberini salmasan, Nasıl dersin? Ben doğdum, aşkın tam da a’sında. Esasında beyhude geçtin aşk ifasında.
İşte, bu durumdur ki, aşkın gönle damgası, Kaynar dağdır; altından, akıp gider magması. İşte bende, derinde, halden hale geçen şey, Tanımsızlık değildir; aç gözünü, bir bak, ey!
***
Her kayan yıldız ardı karanlıkta silik iz Olduğunu yadsıdın giderken sonsuzluğa, Yutar “karadelik”’ler; olmaz hiçbir şey bariz Say, leb-i deryadasın; aldırma susuzluğa Çakılıp kalsan dahi mahşeri bir çölde sen. Dönüp dolaşıyorken, seslen bana; “öl” de, sen.
İşte, biten yolların ardından doğar güneş, Yalın ayak yürürken ararsın ebedi eş. İşte, gözbebeğinden geçip gönle akan, ey! Tek taraflı değildir, içten içe yakan, ey!
***
Her kalem aşk yasını, yazar mı? “Yazar,” dersen, Resmedip tasavvuru tablo gibi dimağda, Çıkmayacak biçimde nakşedip de gidersen, Her seferin mutlaka menzili olan dağda Sona varır; o son ki, gelen, geçen burulur. Görünce yalnızlığı hesap benden sorulur.
İşte, tükenmez denen kalemler tükendiler. Cinler mi, kâğıtları katlayıp bükendiler? İşte, kara kalemler, el ayama yazdı, ey! Zemheride kalmıştım, gecem, hep ayazdı, ey!
***
Her kırpılan kirpiğin sayısız hareketi, Canımı depreştirir, ruh beden giyinmeden. Bulutlar toplanarak sunarken bereketi, Saf duygular çoğalır, ufkumdan gün inmeden. Rabbim, rahmeti ile doldurup donatırdı. Beni, aşkı es geçen beyhudelik yatırdı.
İşte, sinemi delen gümüşten ok bunlardı. Sanki akan kanımı sek içen zebunlardı. İşte, alçalan ufku, onlardı hep çalan, ey! Saf ruhumu müebbet mahkûmluğa kılan, ey!
***
-Sen miydin? Taç olup da, başıma takılan, ey! Alevsiz ateşlerde gönüllü yakılan, ey!-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AŞKIN A’SINDA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AŞKIN A’SINDA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Söylediğin her sözün hedefe ulaşamaz Bir kez durup yoklamaz, geri dönüt almasan. Yâr, yağan kar üstünden sarp dağları aşamaz Duyurup dört bucağa, haberini salmasan, Nasıl dersin? Ben doğdum, aşkın tam da a’sında. Esasında beyhude geçtin aşk ifasında.
İşte, bu durumdur ki, aşkın gönle damgası, Kaynar dağdır; altından, akıp gider magması. İşte bende, derinde, halden hale geçen şey, Tanımsızlık değildir; aç gözünü, bir bak, ey!
***
Her kayan yıldız ardı karanlıkta silik iz Olduğunu yadsıdın giderken sonsuzluğa, Yutar “karadelik”’ler; olmaz hiçbir şey bariz Say, leb-i deryadasın; aldırma susuzluğa Çakılıp kalsan dahi mahşeri bir çölde sen. Dönüp dolaşıyorken, seslen bana; “öl” de, sen.
İşte, biten yolların ardından doğar güneş, Yalın ayak yürürken ararsın ebedi eş. İşte, gözbebeğinden geçip gönle akan, ey! Tek taraflı değildir, içten içe yakan, ey!
***
Her kalem aşk yasını, yazar mı? “Yazar,” dersen, Resmedip tasavvuru tablo gibi dimağda, Çıkmayacak biçimde nakşedip de gidersen, Her seferin mutlaka menzili olan dağda Sona varır; o son ki, gelen, geçen burulur. Görünce yalnızlığı hesap benden sorulur.
İşte, tükenmez denen kalemler tükendiler. Cinler mi, kâğıtları katlayıp bükendiler? İşte, kara kalemler, el ayama yazdı, ey! Zemheride kalmıştım, gecem, hep ayazdı, ey!
***
Her kırpılan kirpiğin sayısız hareketi, Canımı depreştirir, ruh beden giyinmeden. Bulutlar toplanarak sunarken bereketi, Saf duygular çoğalır, ufkumdan gün inmeden. Rabbim, rahmeti ile doldurup donatırdı. Beni, aşkı es geçen beyhudelik yatırdı.
İşte, sinemi delen gümüşten ok bunlardı. Sanki akan kanımı sek içen zebunlardı. İşte, alçalan ufku, onlardı hep çalan, ey! Saf ruhumu müebbet mahkûmluğa kılan, ey!
***
-Sen miydin? Taç olup da, başıma takılan, ey! Alevsiz ateşlerde gönüllü yakılan, ey!-
Güneri Yıldız (Elazığ, 23.07.2012)
Ustalığın ön planda olduğu güzel bir sevda şiiri okudum Kalemi yüreği selamlıyorum Kalemin daim olsun, Saygılar selamlar
İşte, sinemi delen gümüşten ok bunlardı. Sanki akan kanımı sek içen zebunlardı. İşte, alçalan ufku, onlardı hep çalan, ey! Saf ruhumu müebbet mahkûmluğa kılan,
güzel anlatımdı susmasın gönül sesiniz saygılarımla
Güneri hocam yüreğinde ki sevda aşk ateşi hep ışıldasın gönlüne kalemine sağlık derin ve anlamlı ifadelerle örülmüş bir yürek sesi duyguların daim olsun yürekten kutladım selam ve DUA ile.
Aşkın A sını diyemeden buz kesmiş yürek. :Yaşama etkili ve teğet geçmeyen etkili dokunuşlar. Özgün bir biçim Harika bi r içsellik.Kutladım değerli öğretmenimi
Her kalem aşk yasını, yazar mı? “Yazar,” dersen, Resmedip tasavvuru tablo gibi dimağda, Çıkmayacak biçimde nakşedip de gidersen, Her seferin mutlaka menzili olan dağda Sona varır; o son ki, gelen, geçen burulur. Görünce yalnızlığı hesap benden sorulur.
emek verilerek yazılmış nadide dizelerdi yüregine saglık usta kalem saygılar.
abi bu ne savda böyle yürekten kutladım mısralar satırlar cümleler aşk bayramı yapıyor vallahi kutladım edip kalemini o güzel ihlaslı yüreğini selamlar hayırlı günler Allah ın selamı selameti üzerine olsun
Her zaman ki gibi harika bir şiir düşmüş sayfaya...Güzel ,su gibi akıcı ,anlamlı.....
Gönülden kutlarım Güneri Şairim.....Saygı ve selamlarımla......