Kayıp ÇocuklukŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İluhtaki kayıp çocuklar...(iluh yakılan şehrin,unutturulmuş ismi)
Çocukluğumu bile bitirdim şu kısa ömrümde.
Düşlerimde ölüm kokusu, Sonbahara iliklenmiş yolum, Yüreğim dal uzatsa da bahara, Dilim keskin aymaz. Sesimde ölüm rengine inat aşklar, Sezeryan sancısında kaybolmuş çocukluk. Bir çığlıkla bekledim özgürlüğü. Sevgi buysa sevdim hepsini. Sen de seveceksin dediler. Çürümüş kemiklere çocukça güleceksin dediler. Kar yağsa da karın üstündeki kanı, Görme dediler. Alaza dönmüş, Orman yangınındaki esmer tenlere, Bakma dediler. Kayıp çocukluğumuzdaki Neolotik çağları aramaktı. Fikir iğdiş edilip görme dediler. Dicle’nin ağzındaki En güzel ezgileri duyma dediler. Adın bu soyun bu deyip de İluh adını anma dediler. Toprak belenmiş, çatlamış dudaklarımızı Gösterme dediler. Ben sevdim kayıp çocukları Babasının adı belli olmasa da. Sanki onlar rüzgar kokuyorlardı, Ağıtlı amber tadında. Gözlerindeki karanın, Cennete açılan kapıları gördüm. Ah çocuklar ah çocukluğum... Göz yaşlarındaki damla için, Dicle’yi şahlandırdım. En çok çocukların ölümü ağlattı beni Birde şiirlerdeki toplama ihanetler. Sermin Çınar/İzmir |