Kulağımda İrin
Kara toprağa sözüm var koynuna gireceğim
O da bana ekmek şeker tuz verecek Mavi gagalı yengeç anne ceylan avladı Kopuk bir başla atsız yeleler tutuştu _Elde var iki hüzün_ Ateş kokusu Tütsü mü, anız mı, yürek mi? Başağa sözüm var tanelerini gömeceğim ceylanın göğsüne O da yerin en dibine batmış tohumundan taç yapacak göğüme Bulut öpmek için yağmur olmak gerek Sana ses verebilmek için bışkın bir şimşek gerek Yeni bir hali var ayın Şarkının en orta yeri kadar Öncesine ve sonrasına mecbur Vakit bu şehir için ayak izimin kaybolması saatine vardığında Kaçak kötek eğreti bir veda salarım anca… Masanın eksik ayağı yerine geçebilir mi karahindiba? Her ölüme ağlanır Sen yalnızca ölümlülere ağla… |