Merhaba istanbulŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İstanbul’a az kala...
boğazın mavisi dolanıyor saçlarıma gökyüzünde mağrur bir endam s/aklanmış anıları ağlıyor balıkçılar dalgalarda anıların kokusu bir rüzgar esiyor çamlıcada vuslatı buluyor yanaklarıma çocuk adımlarla yaklaşıyorum hikayemin başladığı yere... ürkek bir bahar çırpınıyor avuçlarımda gelmekle gelmemek arası arka sokaklarında hayatın koluna girmiş ölüm siyah beyaz yanyana... kalbimde özgür kuşlar ötüşüyor gözlerin büyüyor giderek manzaramda dudağımda bir ıslık , yaklaşıyorum duyuyor musun ? ben geldim uyan ey şehri sultan! kızkulesi uyan ben geldim boğaziçi altınboynuz eyüp sultan merhaba minareler! merhaba tophane vuslata az kaldı güneş ha doğdu ha doğacak memleketim uyan... ah istanbul ah benim koca şehrim kaçtığımca yakalanmış gittiğim şehirlerce sana yorulmuşum gözlerim boğazın koynuna giriveriyor usulca toprakla yağmurun kavuşması hüdayi yolunda masmavi bir seda hoşgeldin! sesim sesine nasıl da aşina istanbul koca şehrim merhaba! |
Başlığa dikkat! "mehaba" yazıyor...