Ne Çare
Aşkı soruyorsan dipsiz kör kuyu
İpiyle kalbini salsan ne çare Yangını söndürmez buz gibi suyu Gördüğün ummana dalsan ne çare Kader ağlarını örmüştür dünden Neler beklemiştin oysa bu günden Yediğin içtiğin üç beş öğünden Ölüm orucuna kalsan ne çare Her yanın kanıyor bu neyin nesi Verilen savaşın yok bahanesi Fethe direnirse gönül hanesi Aşkın çemberine alsan ne çare Dört duvar içinde ah edip inler Şarkılar susup da feryadı dinler Sözcükler dizilir, bir değil binler... Yüzüne şiirler çalsan ne çare Beyaz iken siyah eyler rengini Davul bile vurur dengi dengini Sen umut fakiri, sevda zengini Karun servetini bulsan ne çare Bu mu olacaktı Kays’ın muradı? Leyla’yı sabırla çölde aradı Kerem destan oldu neye yaradı? Gözünde divane olsan ne çare Çiçekli baharlar koku saçarken Bağbandın bağında her dem naçarken Düz ovada sana goncalar varken Uçurum çiçeği yolsan ne çare Cemali güneştir ışık savurur Umut dallarına değip can vurur Gün gelir de kökten, yakar kavurur Yağmuru dilenen çölsen ne çare Yokuşa sürdükçe tatlı sözünü Bir hüsran perdesi kaplar gözünü Yerip sorgulasan kendi özünü Bal olup kabına dolsan ne çare Boşuna kendini yerine koydun Çaresiz kalınca acıya doydun Sen; seni unutup birebir o’ydun Kıymet bilmezi yar bilsen ne çare |
İpiyle kalbini salsan ne çare
Yangını söndürmez buz gibi suyu
Gördüğün ummana dalsan ne çare
Kader ağlarını örmüştür dünden
Neler beklemiştin oysa bu günden
Yediğin içtiğin üç beş öğünden
Ölüm orucuna kalsan ne çare
Her yanın kanıyor bu neyin nesi
Verilen savaşın yok bahanesi
Fethe direnirse gönül hanesi
Aşkın çemberine alsan ne çare
Dört duvar içinde ah edip inler
Şarkılar susup da feryadı dinler
Sözcükler dizilir, bir değil binler...
Yüzüne şiirler çalsan ne çare
Beyaz iken siyah eyler rengini
Davul bile vurur dengi dengini
Sen umut fakiri, sevda zengini
Karun servetini bulsan ne çare
Bu mu olacaktı Kays’ın muradı?
Leyla’yı sabırla çölde aradı
Kerem destan oldu neye yaradı?
Sen de bir efsane olsan ne çare
Çiçekli baharlar koku saçarken
Bağbandın bağında her dem naçarken
Düz ovada sana goncalar varken
Uçurum çiçeği yolsan ne çare
Cemali güneştir ışık savurur
Umut dallarına değip can vurur
Gün gelir de kökten, yakar kavurur
Yağmuru dilenen çölsen ne çare
Yokuşa sürdükçe tatlı sözünü
Bir hüsran perdesi kaplar gözünü
Yerip sorgulasan kendi özünü
Bal olup kabına dolsan ne çare
Boşuna kendini yerine koydun
Çaresiz kalınca acıya doydun
Sen; seni unutup birebir o’ydun
Kıymet bilmezi yar bilsen ne çare
kutluyorum arif kardeşim şiir tadında bir şiir okudum sayfandan
yolun açık olsun üstad
selamlar