kısa yol hikayesiydi meczup diyarında

selam olsun sana......................

Ve aylardan eylüldü
Tan vaktine yakın zaman
Ezan sesi hoş bir seda kulagımda
Şehrin meydanında yalın ayak bir meczup
Yürüyordu kayıp pejmürde
Rüzgar vuruyordu bagrının orta yerine
Ve yalın ayakları yara bere içinde

Bu ayaklar?
Kadere yürümüştü sessiz sedasız

Bu boş alanda baykuş ötmekte
İniltideydi sesleri donuk birer agıttı
Ve bu garibe aglıyorlardı
Hepsi ayrı ayrı sitemdeler
Ben de yanı başında umarsızca yürümekteydim
Uzatsam elimi yüreğini tutsam
Bak can desem
Utanırdı yüzünü kapardı belkide

Güneş batıya dogru çekilirken
Konmuştu bir çatıya baykuşun seranadı
Acı acı ötüp duruyordu..
Bekleyin arşa az kaldı bestesi


Zavallı garip;
Yitip giden hayatını görmemekte
Sadece yürüyordu arkasında kan izi,
Derdest olmuş beden
Niye geldinki bu ölüm kokan sokaklara
Var mı bedeni bırakıp gitmek
Ben kim oldugumu unuttum
Şu garip yolcunun izine baktıkça
Gösteren kimdi bunları bana...
Neydi!
Bitik hayatlar
Ve rüzgara yürüyen adam
Yalnız benimi düşünüyor acaba

Akşamdan kalan yagmur çörtüğüydü yollar
İçimde titrek bir korku
Peydahlandı....

Bu anlamsız gece nerde bitecek bilinmez
Gecenin şahidi bendim
Birde baykuşların çıglıkları
Gece dogum saati gelmişcesine inlemekteydi
Sanki ruhlar sürüsü
Bu garip adamla hasbihal etmekteydi
Dizi dizi dönmekte yükselerek
Temaşa etmekte bagıra çağıra
Sanki asıllarına dönüyorlardı

İşte sonsuza giden bu adam
Gören ben ama bulduran Allah
Bilinmezlik...
Ruhumdaki gelgitler neydi
Sanki bende tenasüpteki miracı görmekteyim
Ve arsızca devinim yaşamakta ruh

Güneş batıya varmıştı
Şarkın çatısı ağarmıştı çoktan
Acı bir geceydi..
Baykuş son resitalini yapmıştı
Adam kızıl topraklarda boylu boyunca
İşte buydu gösterilen
Gitme diyemeden el sallamıştı
Yorgun gözlerime
Bu son fasıl ...
Güneşle birlikte aydınlıga yol almıştı meczup


Yine bana uzunca,
Gidilmesi gereken yollar davetteydi.....

Selam olsun meczuplar diyarına.




sermin ÇINAR/izmir