İÇİMDEKİ DÜNYA
ruhuma yalanı omuzlamak
kasıp kavururken bedenimi, vicdanımın sesi nefsimin karanlığında boğuldu. çözümsüz bir bilmece gibiyim geceye düşen yalnızlığımın sorgusu sürgün eder içimdeki dünyayı, dürüstlüğüme yüklenen hayatın karmaşık saplantıları, zehirli oklarını fırlatırken gözümün karasına, tarihin aradığı başka bir budala da benmişim meğer, farkında olmayışımı suçlarken aklım, aynalar yüzümü gözlerime akıtan bir büyücü gibi devrilen krallığımı sürükleyen zamana boyun eğdi, kendi ipini boynuna geçirmiş bir mahkum gibiyim şu an; meşruluğunu kaybetmiş düzende Tanrının adaleti konuşmuyor artık, değişik oyunların korkusu var, düşlerim geriye sarmış bir makara ve aynı tekrarları yaşamaktan yorulmuş, bıkkın hüviyetini ısmarlama düşüncelere salmış haksız insan duruyor göz ucumda barınan. huzurum kavgaya and içmiş insanların tuzağında parçalanırken sarkık merhametim yılların yorgunluğun da tökezlemiş bir oyuncunun cılız sesini vuruyor diline, başka iklimlerin rüzgarında savrulmaktansa gövdemi kıracak ölüm bana müjdedir, toprak bedenimle açlığını gidersin Tanrıya olan borcunu kapatmak için. AĞLAYAN NİSAN |