BAK İŞTE KAPINDAYIM!
Tahammül seferinde gönlüme yoldaş sabır,
Şimdi bâde’m baldıran, aldığım nefes kahır. Yorgunum sözlerimden; gül yüzlü kurşun gibi; Hangi kalbe dokunsa, mârifeti yara’dır. Ürperirim arkamda bıraktığım izlerden, Korkarım ki; ukbâ’da beni dâr’da bırakır. Hayatım; gurup vakti batan güneş misali, Son menzil eşiğinde eyvâh; yüzüm kara dır! Heves serseri bir sel, coşar bir an durmadan, Kan değil ateş sanki; damarlarımda akan. Nâzenin bir baharı ayartır duygularım, Yalnız o’na dönüktür hayalim, kaygılarım. Aklım ile vicdanım bir dalgakıran gibi, Zaptetmeye çalışır gem almaz yüreğimi. Uyku gözüme küskün; yüz vermez, direniyor, Prangalıdır zaman; geçmek nedir bilmiyor. Sığınıp gecelere kendimi dinliyorum, Ürpertiler kâbusum, hicranla inliyorum. Biliyorum; kendime ben’im en büyük düşman, Ne gaflettir; bu şaşkın keşmekeşe alışmam! Elli üç yıl eskittim; bulamadan kendimi, Yıkmışım ellerimle sınırımı, bendimi. Özümde ki gizemi çözmekten aciz kaldım, Arzuların sırnaşık baskısından bunaldım! Maskelerle saklanıp kaçıyorum kendimden, Bîgâne’dir aklıma, bîzâr’ım yüreğimden. Hafakanlar sarıyor şu çaresiz başımı, Örselerim durmadan yolumu, yoldaşımı. Dokunduğum her çiçek soluyor birer birer, Bu hicranlı akışa vicdan nasıl sabreder?! Şaşkınlık içindeyim, hayretler ki, ne hayret! Tövbeye muhtaç bende yeşeren her nedâmet. --------------------O ------------------------ Düş kırığı içinde bir ömür savrulmadan, Yorgun düşmesin kalbim rızânı kazanmadan. Ey yüreğimin Rabbi! Ey gönül mihmandârım! Sen’sin kendime karşı yegâne sığınağım. Bir anlık dahi olsa bırakma bana beni, Şefkatli ellerinle yatıştır yüreğimi. Ki; bu aciz kulun hüsrana savrulmasın, Sonsuzluk azabıyla biteviye yanmasın. Sıyır gaflet perdemi, sil gönlümden hevesi; Uyandırmadan o gün İsrafil’in nefesi. Rızâna mutabık kıl inanç ve tavırları, Çözmeyi nasibeyle kullukta ki sırları. İlahi aşk doldurup kadehime, bâde’me, Çekilmeyi ihsân et gönül çilehâne’me. Tefekkürün doyumsuz çölüne daldır beni, Düştüğüm bu gafletten lütfet; uyandır beni. Ayartmasın gönlümü tutkuların nefesi, İffetimi aziz tut, yırtılmasın perdesi. Sırlarımı fâş edip yüzümü utandırma, Nedâmetler içinde biteviye yandırma. Merhâmet membâısın, mağfiretin hudutsuz, Kulun azaba düşse, Sen olursun huzursuz. İlhamınla kurul da gün ve gecelerime, Arınmayı nasibet bütün hücrelerime. Yûsuf kulun ümit’te, katından ırağ olmaz, Sen’in nûr un’dan gayrı ışıtan çerağ olmaz. Korkarım; ak yüz’üme leke olur günâhım, Affın nasip olmazsa sığmaz ukbâ’ya âh’ım, Bak, işte kapındayım; çok muhtâcım lütfuna, Göz yaşım boynu bükük dilekçedir katına. Habibine ümmet kıl, ahlâkı’nı hâl eyle, Beni benden al, kurtar, Sana layık kul eyle… |
Sen’in nûr un’dan gayrı ışıtan çerağ olmaz.
Korkarım; ak yüz’üme leke olur günâhım,
Affın nasip olmazsa sığmaz ukbâ’ya âh’ım,
Bak, işte kapındayım; çok muhtâcım lütfuna,
Göz yaşım boynu bükük dilekçedir katına.
Habibine ümmet kıl, ahlâkı’nı hâl eyle,
Beni benden al, kurtar, Sana layık kul eyle…
amin amin amin.. her kelimesine..