içimde sertleşen gece
siz duymadınız
zilsiyah bir gecede şehla bir sesin peşine düştüm adımlarım ürkek tökezleyerek gecenin öncüllüğünde ışıksızlıkla çeliştim ten ile tin arasına gizlenmiş gül benizli bir bakire fener tuttu tarazlanmış geceme pus ve sus gah kendimi gah yitip gideni aradım itikat itimat ve itaat gerek dedi gece eğildim ahrazlaştı dilim şehla bir sesin peşinde oysa ben hep kendime efendiydim bir kırbacın meşininde bir gözdağı sundu bana karanlık sırlı tasların içinde bir yudum içip tükürdüm yüzüne faş etti gece zifiri karanlık içinde beyaz bir güldü yüzün kokladım dudaklarımla tüm erzelliğini kuşanarak gecenin gel dedin bana gel korkma dikenlerim mum değil karanlığına aklım kadınlığında ses giderek derinleşti bir gayyaya çekildi sayrılığım girdim onun şallak koynuna sertleşti dilim büründüm o gece şehvani bin yanılgıya mç-fhrn-JİR |