Aşk Asırlık Bir GezegendiÖpülmemiş düşünüşlerin sırtında gürzdüler Uzak panayırlarda çocukça özleme düştüler Raylar hıçkırık taşıdılar hep öksüz yurtlara Eşkâlsiz sevgilerin terli yatağında öpüştüler Rahvan bekleyişlerin yelesinde mağrurdu an Aşk asırlık bir gezegendi karavana çanağında Haram sarılışların ıslak teninde helaldi coşku Çığlık geçişleriyle sarsılırdı o özlemli zaman Gönüldü hep derbeder, ürkek eserdi rüzgâr İğne ipe sarılır, düş isyanla körebe oynardı Yeni sevdalar boy vermezdi, gülünçtü inkâr İntizardı sevda, delip yüreği ayyuka sıçrardı ‘Gitme kal’ derdi vakit, utanç girerdi kınına Kanamalı günlükler bitirilirdi gözyaşlarıyla Traji/komik elemler biriktirirdik morglarda Sarılır uyurduk yalnızlığın viran hanlarında Selahattin Yetgin |
alelade, orda burda süren yaşamında,
hatırlamadığı, belki de yarım kalmış,
belki de öyle olmasını istediği gibi düşlemiş gerçeğini...
kırışık kirli gözleri
temiz bir sabahın aydınlık güneşinin ışıttığı çöplüğünde
kapanmış artık, açılmamacasına...
böyleydi işte..
yüreğinize sağlık, sevgiler.