Kıskanç Bir Mermiydi Bakışın Şakağımdaİnsan, bazen çılgın bir ışık yılına ışınlanmak ister Gövdesindeki kırık ışıltıları da oraya götürmeyi diler Bir yansıma eksiktir kimi yüreğinde, belki de avunma Çok sesli bir yakarıyla asırlar öncesini yaşamak ister Sorgulu elim sendelerin kıraç alanıdır oysa şu hayat Kendi davalarımızı halletmeden, başka kollar düşleriz Avuçlarımıza güneşi diler, yürekteki hasatları erteleriz Sıkılı dişlerimizden sızar aşk, kendimizden bile gizleriz Solgun bakışlarımızı bekler sonsuzluk, kanar içimizde şiirler Kırılgan kelimeler biriktiririz kilidi kaybolmuş çekmecelerde İki kadeh arasına sıkıştırılmış mutluluk damlar dudağımızdan Renkler kendi hücresinde dans eder, sen geçersin aklımdan Günlükler ıslanırdı elinde, çarpardın ruhunu iyotlu kayalara Kendi sessizliğinin yakarılarıyla tutunurdun içindeki sancılara Çizgiler çekerdin yüreğine, gün uçkurunu toplamadan ufukta Balıkçılara seni anlatırdım ben, yakamozları dağılmış sularda Kıskanç bir mermiydi bakışın şakağımda, sönerdi o an ışıklar Yorgun mevsimdi gülüşün, ilençli düş olurdu gidişinle baharlar Hücremdeki nem olurdu aşk, kendini ipe çekerken karanlıklar Sustururduk anları, sarılışlarımızla çatlardı hep yalancı aynalar Selahattin Yetgin |
emeğinize sağlık saygımla güzeldi