papuçlarım
Yoksun, mahkumum evimin dört duvarına,
Bir sabah çayına tav olmuş ruhum, Harçlıksız ve korkak karanlıgım göz çukurlarımda Beklerim gelsin son yolculugum, Her gece bir kavga dövüş ruhumda, Uyumak ötede bir düş. Birde en acımasız yalnızlık ilmek olmuş boynuma, Papuçlarımda tozları koştugum yalanların, Bizmi kuracaktık eşitligi özgürlükle, Çoluk çocuk umutlanıp bu evrimde, Kendimizce yaşıyacaktık,bir dağ kulubesinde, Kapısında bir çoban köpegimiz olurdu , Sen keçiden süt sagırdın cömertçe özgürlüge, Kapımız açık olurdu dogan günün hoşnutluguna, Saçların örgülümüydü benmi öyle sandım. Kaypak arkadaşlıklardan ırak kendimizce. Bir yufka ekmegine soframızın, Bir gülüşüne çocuklarımızın, Bir sabah çayına tav, Devrimler yapardık ovalarında, Papuçlarım tozlu yolculugunda ölümün. |