birkaç bira içtikten sonra yazılan şiir
Kokusunu alıyor musun
fırındaki tavuğun? Ya da deniz kıyısında parlayan bacaklardan yükselen kadın kokusunu… Kendisine çekmedin diye senden nefret eden babanı mı özledin yoksa? Ya da seni terk eden o küçük sürtüğü mü? Kutusunu kendi için traşladığını mı sanıyorsun? Gece cehennemdir vicdan doğar geceye ve uyuyamazsın ağlama sesi kulaklarını törpülerken. Yapacak fazla birşey yok. Ağzına verecek meme yok. Bir şiir yazsan sesi kesilir belki? Evet, bir şiir… Sabaha yakın bir şiir olsun. İntihar virajına 180 km hızla yaklaşmaktır şiir yazmak. Kokusunu alıyor musun televizyonun, bilgisayarın ya da elektronik birşeyin? Kadının apış arası kokusunu alıyorum… Sersemletir erkeği, ininden sokağa çıkmasını sağlar, çalışmasını, kendine bakmasını, spor salonuna yazılmasını ve duş almasını sağlar, spor araba almasını, patronun kıçını yalamasını, ev kredisi çekmesini sağlar, baba olmaya zorlar erkeği, elinde poşetle marketten dönen müşfik babaya dönüştürür bir anda. Hala alıyor musun o kokuyu? Başarının parayla ölçüldüğü hayatta başarısız olmak en büyük başarıdır… İçi kum dolu kırmızı yangın kovası olabilirdin adını bilmediğin okuldaki. Her zaman daha işe yaramaz olabilirsin, ancak olabileceğinden fazla işe yarar değilsin… Bira içiyor, meze olarak kurutulmuş meme ucu yiyorum… Telefon sakin bu akşam televizyon değil, sokaklar steril ameliyathane kokuyor, organları almış başını yürüyor çürümeye devam eden insanların. Bir otobüsün içine bakın politika ve din bıçağıyla bilenmiş keskin acıyı görmemek mümkün mü? Geri dönüş yok! Sadece ileri vites, ölüme doğru tek yön hareket… |
bu arada bir kaç bira da bu dizeler çıkıyorsa bir kaç kadeh rakı da ne olur bilmiyorum yüreğinize sağlık
saygılarımla,