MİNA İDİL
Dinle beni ama !
Ben ki, arka cebime attıklarım kızılca kıyamete, açık saçık verilen sanki özenli dilekçe, her adımda gizli , derin soluklu…. Ve gerisi sadece ,sadece “Sen” Kıymıklı hayatımı, emanete verdik azamete ve kibriyaya Lafın gelişi: ikibuçukluk kalmış, hayatın kalanına Neyi takıp ,nelere yanacağımız yitmiş acılarla ile sulandırdığımız yaşanmışlıklarda Sanki rakı sofrasının en gevşenilmiş vakti sazlar, en derininden çalıyor nakaratlarda yenilmiş,içilmiş sofrada kalan bir sürü sakit ,akit yani, Bunca yıllın ardından elimde kalan “tek yadigar” Mina’m yeganem,sinem,tenim Gözümün nuru ,bülbülü ,sümbülü,özü,sözü, Yaşamımım en güzel yüzü, Benim yazılmamış, Burcu ,burcu kırlardan kopup gelen “idil şiirim” Çıkılmamış ,yüz sürülmemiş “Mina dağım” Benim küçük kızım “Midilli’m |
Saygı ve selamlar.