Sensizlik Ülkesine SürgünBen yazdım Karşıdaki Beyaz badanalı evin duvarına ’Tek yol devrim’ diye Gerçekleşse devrimim Yüreğinin bozkırlarında Özgürce dolaşacağım, bir uçtan bir uca Saymadım, kaç mitingte konuşmacı bendim İsyana çağırdım tüm duyguları Ve aşka aşık yüreklerin Sözlerini pankart yapıp Yaşadığın şehrin tüm sokaklarına astım Grevler düzenledim Seni alıp götüren trenlere, otobüslere Bir daha yolcu taşımasınlar Ayırmasınlar sevenleri diye Bilmiyordum Aşkın köşe başına pusu kurup Lokavt hazırlığı yaptığını Sonra Coplarla kovuldum kapının önünden İzin verilmedi yüreğinle buluşmama Gözlerinin gardiyan olduğu bir hapishanede ’Sensizlik’ denilen en ağır işkenceye Uğrayan, bendim Titizlikle kurulan mahkemede Yargılanan bendim, tüm sevenler adına Şahitler dinlendi tek tek Gözlerin, durmadan bana bakardı derken Ellerin, tuttu beni bir kış günü, diye yemin etti Belki de canlı bombaydı, dedi saçların Okşamak için uzandığında ürpermişti Suçumu az bulanlar Tanık gösterdi siirlerimi Ellerine, gözlerine yazdığım Her dizesinde senin olduğun Buram buram aşk kokan Sevda kokan Ama uzun Ama kısa Ama hüzünlü Şiirlerimi Sonunda Kararını verdi hakim ’Sensizlik ülkesinde Sevgisiz yaşamaya Sürgün edildim" |