Aşkın Ömrü
Uzaktan aşmak kolay mesafeleri öykülerde
Ya da bir damla olup karışmak nehirlere Hangi hüznü kendi dilinde yazmalıyım ki Eğreti bir gülüş yansımasın yüzüme Kaç şafak daha var önümde Faili meçhul Yarım kalmış yüzleri tamamlıyorum uykularımda Ellerim tuvale hapsediyor parmaklarımı O kadar eksik yüz var ki bende Madem öyle Eteğimin bir yanı neden zümrüdü anka Öyleyse Küflü bir bulut altında saçlarımı yolma zamanı Nasıl olsa yeniden doğacağım Solgun bir bahar çiçeğiyim suskun ve esrik Sarmaşığa dolanmış umuda uzandım Mavi aktı damarlarımdan her gece vakti Zehre sevdalandım Kötürüm bir masal uyurdu hep çocukluğumda Düşlerimde eli süngülü yiğitler Nereden bilsin ninniler Dil yalanlar damıtırken Sömürülen gamzemdeki gülücüğün sancısını Ve çekiştirilip yırtılan yüreğimin yalansız olduğunu Kırlangıçların ağladığını akmayan gözyaşlarımda Kimi zaman sarhoş gölgeler düştü peşime Annesizlik kadar kangren oldu bağrım Buhar olup indi nefesim toprağa Söylemiştim kuşlara Sokağın kenarında beklemekte beni hançerin bir ucu Kan ağladı kanatları İnanmadılar Kaldırıp atacağım bir gün aklımı tüm dinlerin üstüne Ya da bildiğim dört kitap aşkına eğilecek başım Ekin sarısı Tanrı’çanın önünde Ki sussun yeryüzü Yıldızlar konuşsun yağmur yerine Gökten ölüm yağsın sessiz sedasız Ve de zahmetsiz İkiyüzlü yalan kadar aşkın ömrü... |
----------------------------------------
Bu kadar haklı olmak zorundamısın ?