IHLAMUR VE AŞKI
Hayalde ve masalda bir pejmürdelikti benimkisi
Ben nezaketsiz bir ıhlamur O ise kuğu misali süzülen nilüfer Onun aşkı büyük nehire aşık Benimkisi nacizane aşıkın aşkına maşukluk Hergün yüreğim acıyarak izlerdim gelinimi Bazen ağlardım duymazdı bile sesimi Bir sabah, belki akşam bilinmez Ki aslında önemi yoktur mecnunlar için; dayanamadım Kopardığım gibi sudan nazlı gelinimi yanıma saldım köklerini Fakat ağlamaktan göremedi bile beni Meğer sevda yakarmış görünmeyeni dahi Tam teselli maksadıyla uzatırken dallarımı Eğdi boynunu yere nazlı gelinim Belki günlerce ağladım bembeyaz eteklerinde Ve bir zaman sonra kan aktı gözümden yaş yerine İşte o an Sadece aşıklar için yaşayan anlardan birinde Kırmızı damlalar damladı gelinimin üzerine Ve kır çiçekleri teselliye uğraşırken beni Bir kırmızı gelinciğe dönüştü nazlı gelinim Ve hasretin kokusu sinerken üzerime Aşkımdan unuttum benliğimi İşte o gün bugündür nilüferlerin kardeşleridir kırmızı gelincikler Olur da birgün bir ıhlamur ağacının kokusu gelirse burnunuza Sadece aşkı hatırlayın ve hasreti Arayın yanında hemen ağır ağır akan nehri ve o nazlı gelincikleri Zorlanırsanız yanağınızda bir damla yaş nehir olur Gelincikler ise yüreğinizde çoktan açmıştır... |
sevgiyle