ÜşürdüN
Üşürdün...
Soğuğun merkez istasyonundan düşerdi tek bir kar tanesi. Kar tanesi gözlerin olurdu; üşürdüm. Yılgınlığımın havari edasından sıyrıldığı zamanlar vardı. O zamanlar ki bitmiş savaşlar geçirirdim bedenime O beden ki en avare mevsimin son yaprağı olurdu O yapra ki tutunmazdı hiçbir dala. Kopukluğumun asi betimlemelerinde mevsimler kavururken Düşmeye korkardım kaldırım taşlarına. Kızılın bin tonuydu ismin yüreğimde VE yüreğim düş batışı kızılların en hali hazır sancısı... Sankilerin geçiş yaptığı pencere önü cümleleri izlerdim Sen gülerdin; bir bardak çay olurd içimin acısı. Sonra anlamsız kolleksiyonlara bir yenisi eklenirdi. Peçete üstü karalamalarda şiirle birikirdi. Dururdun; Zaman şaşırır kalırdı. Varlığı anlmasızdı zaten; akrepti ,yelkovandı Kovmaya cesaret edemediği yeller eserdi üzerinden yelkovanın. Akrebin kahkahalarında özlemler dönerdi. Her saniye seni vururdu içimde; korkardım. Di’li geçmişin habersiz sürüklenişiyle tütsülerken saman kağıtları Sendeydim. Dağılmış bir kış mevsiminin ayna üstü ışıltısıydın içimde mevsimler bitiren havari avcısıydın Sendin VE ben olmaya ramak kalışmdın Ruh düşümü haykırmalarım arasında en anlamlı notaydın. Silkinişlerimi kurumaya bırakırken sabah vakitleri Ürkerdim olmamışlığınla güneş üşürdü Üşürdün... Soğuğun merkez istasyonundan düşerdi tek bir kar tanesi Kar tanesi gözlerin olurdu; üşürüdüm. |