-Su Lisanı-
yıllanmıştı denizim.
saatlerin icadı denizim üzerine kurulmuştu ve korkmuştu beyazlar. alınmamış bir mesafenin en mavi döneminde bak gözlerime bellenmiş bir yüreğin kabarışı değil gördüğün hüzün ikliminden bir rüzgarın marifeti bu. gökyüzünde çatallar eksik. ah yağmur! sen benm için düştün yoksa ben mi senin için düştüm bu yeryüzüne!!! söyle nerede kaldı ilk damlamız? ilklere dair en samimi yeminimdeydin. Çırpındığım dalgalar soldu geceye, yitirdiler mavilerini. sadece gümüş lisanı harelenmeler kaldı geriye. bir zaman söyle bana gelmeyeceksin bilirim ama en zaından ne zaman gelmeyeceğine dair olsun rakamlar bekleyişlerimin adı konsun. tırpanıma alışamadı dalgalar. düzeltmeye çalıştığım her ürperiş isyan etti beyaz çarpışlarla. sonra şeffaf bir gülümseme hatırlattı kendini öyle yoktun ki!!! mevsimsiz bir kırlangıç kadar saçmalamak var şimdi içimde. savrulduğum rüzgarın ait olduğu iklimi bilmeden ağalamak yeryüzüne. ah can !!!yoruldum suya dair her şeyden denizden ,yağmurdan ve galiba en fazla da ağlamaktan... |
K.M.