gecenin gamzesi
gecenin gamzesinde ay...
kendini tırmalamış bir kedi miskinliği öğle vakti... oltamda yiyemiceğimi bildiğim bir çırpınış sonra salıvermişliğm mavilere kendimi balık gibi tütsülenmiş bulutlar kadar masum aşk iksirini içirmeye kıyamamış zavallı bir peri kızı sonra korkuyla silkinen o prens ah küçüğüm bilemeceği bir sevdanın bekçisi bakışları... gece... ve gecenin içinde cam parçacıkları... çıplaklığından utanmış bir ağlayış çöreklenirken zihinlere yüzünde cam parçaları uyanır monalisa... artık ağladığını farketmek için bile geçtir. nüshalar hapsedilir gecenin gamzesine. çıldırtıcı bir müsvedde karalanmış her yanı çıkar ortaya ansızın başrolleri yere düşürür paramparça olur yer etmişlikler sonra... belirir güneş elimde olta ve o dokumaya kıyamdığım çırpınış gün yeniden başlar taki gece gülümseyip gamzesi belirinceye dek yenden. |